A- Oturum Öncesi Dil Çalışmanın ve Öğrenmenin Önemi
Yeni bir dil öğrenmek ve dili hayatımızın bir parçası haline getirmek uzun, meşakkatli ve sabır isteyen bir süreçtir.
Peki bu süreçte bizi neler bekliyor? Ne zaman dil çalışmaya başlamalıyız?
Dil öğrenme motivasyonu nasıl arttırılır? Bu süreci kolaylaştırmak için neler yapabiliriz?
Bu gibi sorular geldiğimiz ilk günden itibaren cevaplarını merak ettiğimiz sorulardır.Kısaca bu sorulara cevap arayalım.
1. Dil öğrenme sürecinde bizi neler bekliyor?
Kültür şoku: İnsanların, alışkın olduğu kültürel ortamdan çıkıp farklı bir ortama girdiğinde yaşadığı uyumsuzluk ve bunalım sürecidir.Çoğunlukla zorlu bir yolculuktan sonra vardığımız hedef noktasında böyle bir kültür şoku yaşamamız gayet normaldir. Bir anda iklim, kültür, sosyal yaşam ve dil değişir.Bu nedenle bu kültür şokunu atlatmak için kendimize bir süre vermemiz gayet doğaldır.
Oturum öncesi dönem hayatın stabil olmadığı, belli bekleme periyotlarının olduğu bir dönemdir. Bu bekleme periyotlarında insanlar genellikle streslidir. Belirsizlik can sıkıcıdır. Bu nedenle içinde bulunduğumuz dönemi ve şartları kabullenip, bu şartlara göre bir çalışma planı yapmak gerekir. Ayrıca beklediğimiz tarihe odaklanmak yerine; dile odaklanmak, o tarihe kadar belli hedefler koymak stresin azalması, zihnin dağılması ve zamanın hızlı geçmesi adına güzel bir yoldur.
Bekleme döneminde genellikle dil çalışma ertelenir. Kaldığımız ortamlarda ders çalışma zor olabilir. Kendimize sürekli bahaneler buluruz. Ve bir türlü çalışmaya başlayamayız. Dil çalışmak için uygun zamanın gelmesini beklemek yerine, içinde bulunduğumuz şartlarda çalışmak için uygun zaman dilimleri oluşturmalıyız.
2. Ne zaman dil çalışmaya başlamalıyız?
En çok karşılaştığımız sorulardan biri de budur. Doğru zaman kişiden kişiye göre değişse de, aslında ülkeye adım attığımız andan itibaren dile maruz kalmaya başlarız.
Hayatımız belli bir rutine girdikten sonra yani temel gereksinimlerimize (iltica başvurusu, barınma, yerleşme vb.)ulaştıktan daha sistemli bir şekilde çalışmaya başlamalı ve dili hayatımızın içine almalıyız.
Genellikle bu dönemde kişiler “oturum aldıktan sonra iki yıl zamanım olacak nasıl olsa öğrenirim” diye dil öğrenmeyi erteleyebiliyor. Bu çok riskli bir yaklaşımdır. Çünkü SFI kurslarının kalitesi öğretmene ve öğrencilere göre değişir. Kurslar hayal kırıklığına yol açabilir. Ve istediğiniz verimi alamayabilirsiniz. Ayrıca dil öğrenimi uzun zaman isteyen bir süreçtir ne kadar erken başlarsanız ve dil öğrenimini ne kadar zamana yayarsanız o kadar çok verim alırsınız.
3. Dil öğrenmek için motivasyonumuzu nasıl artırırız?
Dil öğrenmenin önemine inanıyor ve dil öğrenmek istiyor ama bir türlü harekete geçemiyorsak aslında bizi harekete geçirecek güçlü bir motivasyon kaynağımız yok demektir.
Einstein’in “Bana bir dayanak noktası gösterin dünyayı yerinden oynatayım.” sözü gibi biz de kendimize, motivasyonumuzu artıracak öyle dayanak noktaları, sebepler, hedefler bulmalıyız ki dil öğrenmede istenen verimi elde edebilelim.
Peki nedir bu motivasyon kaynakları?
Motivasyon kaynaklarını dış ve iç motivasyon olarak ikiye ayırabiliriz.
a) Dış motivasyon kaynakları
- İsveççenin kolay diller kategorisinde yer alması
- İngilizce ile benzerlik göstermesi
- Dili, anadil olarak konuşulduğu ülkede öğrenme olanağı
- Dil öğrenmek için bireylere belli bir süre verilmesi
- Bu süre zarfında diğer yaşamsal kaygıların (barınma, beslenme, iş ve kurs ücreti) az düzeyde olması
- Çeşitli kurs imkanları
- Bol miktarda kaynak olması
b) İç motivasyon kaynakları
İç motivasyon kişiden kişiye göre değişir.Bizi harekete geçiren ve istikrarlı bir şekilde devam etmemizi sağlayan aslında bu iç motivasyondur.
Kendi iç motivasyonumuzu oluşturmak için öncelikle kendimize şunu sormalıyız: Ben bu dili neden öğreniyorum?
“Mülteciler için dil öğrenmek zorunlu bu yüzden dil öğreniyorum.” gibi dışarıdan gelen bir zorlamayla öğrenmek yerine “Bu dili kendim için öğreniyorum.” şeklinde bir motivasyon bize daha uzun soluklu bir güç kaynağı olacaktır.
Kendi iç motivasyon kaynağımızı oluşturmak için, kendimize yapılabilir ve sürdürülebilir hedefler koymak çok önemlidir.
Yaşadığımız yere aidiyet hissi motivasyonunuzu artıran önemli bir unsurdur. Bu yüzden şu sorunun cevabını bulmalıyız. Kendimizi bu ülkenin neresinde görüyoruz. Misafir gibi evin bir köşesinde oturan mı yoksa mutfağında bir işin ucundan tutan mı? Dili öğrenmiş ve hayata karışmış bir birey mi yoksa kendi fanusunda kalmış biri mi? Dil öğrenmek; fanusumuzun camlarını kırıp kendimizi özgür bırakmak, özgüvenimizin artması, sosyal hayatın içinde daha dik yürümek, işlerimizi bir tercümana bağlı kalmadan yapabilme özgürlüğü demektir.
4. Bu sureci kolaylaştırmak için neler yapabiliriz?
- Dil öğrenmek yavaş ilerleyen bir süreçtir. Zaman zaman motivasyonumuz kırılabilir. Bunlar çok olağandır.
- Kaynakların ve kursların çokluğu nedeniyle insan nereden başlayacağını bilemiyor. Kaynakların arasında kendi öğrenme şeklimize göre seçimler yapmalıyız.
- Çok kurs ve kaynak takip etmek yerine bir kursa tam olarak devam etmeliyiz.
- Az da olsa her gün çalışmalıyız. Hiçbir şey yapamasak da on dakika dinleme yapmalı ve zinciri kırmamalıyız. Çünkü dil gelişiminde süreklilik çok önem arz eder.
- Dil öğrenmeyi masa başında kitap deftere indirgememeliyiz. Dil de insan gibi canlı bir varlıktır. Dili hayatin içinde yaşayarak öğrenmeliyiz.
- Kulaklarımızla öğrenmeli ve konuşarak tekrar etmeliyiz. Tekrar, dilin otomatik hale gelmesinde ve aktif olmasında çok önemlidir.
- Sabırlı olmalıyız, Dilin ilerlemesi bazı dönemlerde çok yavaşlar. Biz azimle çalışmaya devam etmeliyiz.
5. İsveçce öğrenmenin bize sağlayacağı faydalar nelerdir ?
İsveç’te topluma entegre olmanın ve daha kolay iş bulmanın en önemli faktörü İsveç dilini öğrenmektir. Bu ülkede her ne kadar hemen hemen herkes İngilizce bilse de İsveççe tüm kapıları açan bir anahtardır. İsveç’e geldikten ve resmi işlemlerinizi tamamladıktan sonra zaman kaybetmeden dil öğrenmeye başlamanız hem zamanın daha hızlı geçmesine, hem İsveç’e daha hızlı adapte olmaya, hem hızlı bir şekilde sistemde yol almanıza yardımcı olacaktır. Birçok arkadaşımız bu yolu tercih ederek oturum öncesi dönemde İsveççeyi belli bir seviyeye getirdiler. Bu onlara birçok avantaj sağladı.
- Olası aksi bir durumda (ret alma gibi), dil seviyesini belli bir düzeye getirdiğinizde iş bulabilir ve iş üzerinden oturumun alabilirsiniz. Örnekler mevcut, hayatınızda her zaman bir B planının olması gerekli ve önemli!
- Hayata erken atılma; oturum almadan önce dili belli bir seviyeye getirmek oturum aldıktan sonra etablering süresinde dile fazla zaman ayırmadan kurslarınızı kısa sürede bitirip, meslek kursları alabilir, işe veya üniversiteye baslayabilirsiniz. Böylece oturum süreniz bittiğinde sabit işlere girerek süresiz oturum alma hakkı kazanabilirsiniz.
- Yeni bir dil öğrenmek hem beden sağlığınıza (alzheimer) hem de ruh sağlığınıza olumlu etkileri var. Üstelik öğrendiğiniz her bir cümleyi pratik yapma imkanınız var. İsveç’te hem İsveçlilerle hem de farklı ülkelerden gelen birçok insan ile iletişim kurabilirsiniz. Bunun için anahtar faktör İsveççe. Bu ülke göçmenlere alışkın ve halkı sizdeki dil öğrenme heyecanını gördükçe yardımcı olmaya çalışacaktır.
- Çocuklarınız okula başladığında siz de onlarla birlikte dil öğrenmeye başlarsanız onların derslerinde de yardımcı olabilirsiniz. Çocuklarınızın okul başarısı için sizin dil öğrenmeniz oldukça önemli bir faktör.
- Her şeyden önemlisi, bizler her dakikamızı verimli şekilde değerlendirmeliyiz.
B- Dil Öğrenme Süreci
1. Dil için gerekli dökümanları nereden ve nasıl temin edebilirim?
- Öncelikle resmi işlemleriniz tamamlandığında size verilen geçici A4 kağıdı (LMA kartınız gelinceye kadar) yada LMA kartı ile İsveç’in bütün şehir ve kasabalarında olan kütüphanelere ücretsiz üye olup üye kartı almalısınız.
- Kütüphanelerde hem WiFi imkanının olması, hem kütüphane bilgisayarlarından yararlanabilme ve hem de ders çalışmak için uygun ortamın olmasından dolayı kütüphaneler dil çalışmak için en iyi ortamlardan biridir.
- Dil ile ilgili gramatik kitapları, dil antrenman kitapları ve özellikle kolay İsveççe olarak geçen kitapları (kütüphanelerde LÄTTLÄST kitap bölümleri vardır ve bu kitapların da kendi içinde seviyeleri vardır) kütüphanelerden ödünç alabilirsiniz. İstediğiniz kitap kütüphanede yok ise kütüphane görevlileri ile iletişime geçerek başka kütüphaneden ilgili kitabı getirebilirsiniz ya da kütüphane sizin için satın alabilir.
- Aynı zamanda kütüphane kartınız ile dijital kütüphane olan BİBLİO uygulaması ile kitapları dijital olarak ödünç alabilirsiniz. Bu uygulama ile seslendirilmiş birçok kitabı ödünç olarak dinleyebilirsiniz.
BIBLIO ANDROID İÇİN https://play.google.com/store/apps/details?id=com.Axiellmedia.LibraryAp
BIBLIO APP STORE İÇİN https://apps.apple.com/se/app/biblio-library/id1286685079
Ayrıca BLOCKET ve FACEBOOK tan ikinci el kitapları uygun ücretlerle temin edebilirsiniz.
2. İsveççe çalışmak için kitap alternatifleri nelerdir?
Başlangıç kitapları olarak
- MUSA GÜNER İsveççe-Türkçe gramatik kitabı
- VARDAGS SVENSKA İsveççe günlük konuşma
- FRAMÅT A-B İsveççe günlük konuşma
- MÅL 1 Gramatik ve text kitabı
- RİVSTART A1 + A2 Gramatik ve text kitabı
- FORM I FOKUS A Gramatik ve alıştırma kitabı
Dilin yapısını kavramak icin İsveççe-Türkçe gramatik kitabı ile başlayabilirsiniz. Günlük konuşma diyalogları için VARDAGS SVENSKA ve FRAMÅT A-B kitapları ile devam edebilirsiniz.
Devam kitapları olarak;
- MÅL 2 Gramatik ve text kitabı
- RİVSTART B1 + B2 Gramatik ve text kitabı
- FORM I FOKUS B Gramatik ve alıştırma kitabı
Ayrıca NATUR & KULTUR (www.nok.se) sitesinde kitapların bölüm bölüm ses dosyalarına ulaşabilirsiniz ve bölümlerin dijital olarak soru antrenmanlarını yapabilirsiniz.
3. Sözlükler ve Ücretsiz aplikasyonlar
- Lexin offline
- SAOL
- Synonymer.se (eş anlamlı kelimeler için)
4. İsveççe dinleme nasıl yapabilirim ve alternatifler nelerdir?
- İsveç’in resmi televizyonu SVT’yi internet aracılığı ile izleyebilirsiniz. İnternet sitesinde bir çok program mevcuttur ve bunları İsveççe altyazı ile izleyebilirsiniz. Öncelik olarak çizgi filmlerden başlayabilirsiniz.
- SVT språkplay aplikasyonu oldukça yararlı bir uygulamadır. Aplikasyon ile SVT ‘ye ait programlara ulaşabilir ve Türkçe seçeneği ile İsveççe alt yazılarda bilmediğiniz kelimelerin Türkçe karşılıklarını aynı anda görebilirsiniz.
- Önemli olan her gün dili dinlemek, kulak dolgunluğu sağlamaktır. Bu nedenle radyo çok önemlidir. Sveriges Radio Play uygulaması ile radyo dinleyebilirsiniz. Radyoda günlük yaklaşık 10 dakikalık lätt svenska (kolay İsveççe) haberler yayınlanmaktadır. Bu haberlere aplikasyon ile ulaşabilirsiniz. Dinlediğiniz haberlerin textleri de sitede mevcuttur. Ayrıca P1 ve P3 kanalları da tavsiye edilebilir.
- İsveç’te bir lättläst (kolay İsveççe) gazetesi olan 8 Sidor ile hem günlük kolay İsveççe haberler okuyabilir hem de bu haberleri dinleyebilirsiniz. Hem internet sitesi hem de aplikasyonu mevcuttur.
- BİBLİO uygulamasının içerisinde de her seviyeye uygun sesli kitaplar mevcuttur. Buradan sesli kitapları ödünç alıp dinleyebilirsiniz.
- Akıllı telefonlarınıza İsveççe öğrenme ile ilgili ücretsiz aplikasyonlar indirebilirsiniz. Bazı aplikasyonlar dil öğrenmede oldukça yararlıdır.
- SVT nyheter
- spotify
- vetenskaps podden
- historia.nu
5. İsveçce okuma nasıl yapabilirim ve alternatifler nelerdir?
- Kütüphanelerden resimli çocuk kitapları alarak okumaya başlayabilirsiniz.
- İsveç’te neredeyse bütün kütüphanelerde Lättläst Kitap bölümü mevcuttur. Buradaki kitapların İsveççe seviyeleri belirtilmiştir. Seviyenize göre kitapları okuyabilirsiniz.
- (https://www.viljaforlag.se/om-lattlast/lattlastnivaer/) Bu linkte Vilja yayınevinin lättläst kitaplarının seviyeleri belirtilmiş (XS,S,M,L,XL) başlangıçta XS,S ile başlayıp iyi bir temel atılabilir. (https://ll-forlaget.se/) Bu yayınevinden de dünya klasiklerinin kolay İsveççelerini okuyabilirsiniz, hemen hemen tüm kütüphanelerde bulunmaktadır.
- BİBLİO uygulamasından Lättläst ve Çocuk kitapları alıp okuyabilirsiniz.
- 8 sidor da günlük kolay İsveççe haberler okuyabilirsiniz
- Radio Sverige’de kolay İsveççe haberlerinin textlerini okuyabilirsiniz
6. İsveççe metin yazabilmek icin ne yapabilirim ve alternatifler nelerdir?
- İsveççe text çeşitleri nelerdir ve text nasıl yazılır ile ilgili bazı youtube kanallarına göz atabilirsiniz. https://www.youtube.com/channel/UCx29fm1G-J3KwJmVezyCPdw https://www.youtube.com/channel/UCXm1UDWRRND6SoLxTbbp87A
- Exempelmenıngar sitesinden kullanmak istediğiniz kelimelerin kullanıldığı cümle örneklerine ulaşabilirsiniz. https://exempelmeningar.se/
- Kütüphanelerden İsveççe metin yazmakla ilgili kitaplar bulabilirsiniz.
- Özellikle Sanna Lundgren ait SKRIVNYCKELN kitabını kullanabilirsiniz.
7. İsveççe konuşma pratiği nasıl yapabilirim ve alternatifler nelerdir?
- Öncelikle İsveçliler yabanci aksanına alışkın oldukları için iletişime geçmekten çekinmeyin.
- İsveç’te bazı kuruluşlar göçmenleri İsveçliler ile buluşturan bazı organizasyonlar düzenlemektedir. Özellikle språkkafe uygulamaları çok yaygındır ve dijital olarak da bu organizasyonlara ulaşabilirsiniz.
- İsveçliler ile iletişime geçmek bazen zor olabileceğinden, komşularınız, çocuklarınızın öğretmenleri ve arkadaşlarının aileleri iletişime geçmek daha kolay olabilir.
- Ayrıca düzenli bir sosyal aktivite veya sosyal bir organizasyonda bulunmak iletişiminizi artıracaktır.
- Språk kafelere ve alternatiflerine nasıl ulaşabilirsiniz?
-> Bulunduğunuz belediyelerin sitelerinden hem språkcafe hem de språkvän bulabilirsiniz.
- Rödakorset https://www.rodakorset.se/
- ABF https://www.abf.se/
-> Kiliselerin vakıf ve lokalleri
- Bulunduğunuz belediye kütüphaneleri
- Kütüphane dijital språk kafe https://biblioteket.stockholm.se/
- Folkuniversitet språk kafe https://www.folkuniversitetet.se/
- Kompis sverige https://kompissverige.se/
(Bu siteye kayıt olduğunuzda mesleğinize ve ilgi alanlarınıza uygun arkadaşlar ayarlanıyor. Onlarla İsveççe konuşarak dil pratiği yapıyorsunuz)
- Digital fika Hand i hand för woman https://www.hihfw.com/sv
(Digital fika etkinlikleri bir İsveçli moderatörlüğünde İsveççe kitap okuma ve konuşma programları yapmaktadılar)
Anlıyorum ama konuşamıyorum, ne yapmalıyım?
Yabancı bir dil öğrenirken dili anlayıp konuşamama, birçok insanın karşılaştığı ortak bir problemdir. İnsanlar genellikle konuşma korkusu ve yanlış yapma endişesi ile konuşmaktan kaçınır. Önce dil bilgisini öğreneyim sonra konuşmayı hallederim diye düşünür ve konuşmayı öteler. Belli bir seviyede dili öğrenip, sosyal hayatın içine karışıp, konuşamadığında ise hayal kırıklığına uğrar ve özgüveni gider. Bu kısır döngüden çıkmak için ne yapmalı ya da ne yapmamalıyız?
1. Konfor alanınızdan çıkın (comfort zone)
Yurtdışına çıkan insanlar başta zorlanır ama zamanla işlerini halledecek çeşitli yollar bulur ve kendilerine bir konfor alanı oluştururlar. Vakit geçer ama dilleri hiç gelişmez . Bu yüzden dilinizin gelişmesi için öncelikle bu konfor alanından çıkmalısınız. Unutmayın ki istidatlar zor zamanlarda inkişaf eder. Konuşmak mecburiyetinde kalıp, kendinizi zorladıkça konuşma beceriniz artar.
2. Konuşmaktan korkmayın
Konuşmaktan ve hata yapmaktan korkmayın. Bu dili yeni öğreniyorsunuz. Hata yapmanız çok doğal. Kimse sizi yargılamaz. Dil öğrenen her insan aynı zorlukları yaşar. Mükemmel, yanlışsız konuşayım diye beklemeyin. Hatalı konuşsanız da sorun değil, önemli olan karşınızdakinin sizi anlamasıdır.
3. Sadece dilbilgisi çalışarak konuşma hayalleri kurmayın
En büyük yapılan hata; dilbilgisi kuralları öğrenildiğinde konuşabileceği düşüncesidir. Dilbilgisi çalışmanın konuşmaya katkısı olabilir ama asla sizi konuşturmak için tek başına yeterli degildir.
Konuşmayı öğrenen bir bebek düşünelim. Ne bir dil kitabına ihtiyaç duyar ne de dilbilgisi kurallarını bilir. En az bir yıl çevresini dinler ve söylenenleri anlamaya başlar. Daha sonra sesleri ve kelimeleri taklit eder. Basit cümleler kurarak konuşmaya başlar.
Bu doğal dil öğrenme sürecine bakarsak, konuşmak için dinlemek çok önemlidir.
Bu nedenle biz de anlamasak bile bolca dinleme yaparak konuşmamızı geliştirmek için önemli bir adım atabiliriz.
4. Konuşmayı ötelemeyin
Kuralları öğreneyim sonra konuşurum diyerek konuşmayı ertelemeyin. Çünkü bir dili konuşabilmek için, sürekli o dili kullanmak ve öğrendiklerinizi tekrar etmek gerekir. Bu da ancak zamanla olur.
Bir anda mükemmel konuşmayı beklemeyin. Mesela araba kullanmayı yeni öğrenen biri ilk zamanlar panikler, aynı anda birkaç şeyi yapmakta zorlanır.Ama arabayı kullandıkça bunlar refleks haline gelir. Dil de aynen böyledir. Başta zorlanırsınız fakat konuştukça otomatik hale gelir.
Peki konuşma pratiği için neler yapabiliriz?
En güzel konuşma pratiği o dili bilen biriyle yapılır. Bu nedenle sosyal bir çevre edinmeye çalışın. Konuşma ile alakalı proje ve programlara katılın. Fakat oturum öncesi dönemi şartlarınız her zaman böyle bir imkana elverişli olmayabilir. “Burda bir boksör gibi düşünelim. Bir boksörün antrenmanlarında karşısında her zaman bir rakip olmaz. Gölge boksu denilen bir yöntemle sanki karşısında bir rakip varmış gibi bildikleri bütün hareketleri yaparak antrenman yaparlar. Böylece maçlarda düşünmeden ve hemen refleks olarak rakiplerine karşılık verebilirler.
Aynen bunun gibi karşımızda biri olmadan sürekli tekrarlarla, konuşmamızı otomatik hale getirmeliyiz. Beyin karşısında birinin olup olmamasını umursamaz. Ve sesli bir şekilde cümle kurduğumuzda beyin bunları kalıplaştırılır”.(Burak Öztürk EPI)
Kendi kendine konuşma pratik yöntemleri
Genelde tavsiye edilen, aynanın karşısına geçip kendi kendine konuşmaktır. Ama aynanın karşısına geçip aklınıza bir şey gelmeyenlerdenseniz bu iki yöntem işinize yarayabilir.
1. Callan method
1960’da İngiltere’de, İngilizce eğitim amacıyla başlamış köklü, dünyaca ünlü bir İngilizce öğrenme yöntemidir. Klasik eğitimden 4 kat daha hızlı konuşmayı ve dil öğrenmeyi sağlar ve bu yöntemle eğitim veren kendi okulları ve kitapları mevcuttur. Kitaplar sadece soru ve cevaplar içerir. Derslerde öğretmen sürekli ve sistematik bir şekilde öğrencilere soru sorar ve onlardan kısa cevaplar yerine uzun cevaplar ve tam cümleler bekler. En kolay seviyeden başlayarak ve konuşarak dil öğretimi hedeflenir.
Bu soru cevap yöntemini kullanarak siz de konuşmanızı ilerletebilirsiniz. Bu yöntemde İsveççe kitaplar mevcut değil ama sorun değil. Örneğin; konuşma pratiği için kolay bir metin seçin. Çünkü konuşma anlamaya göre daha geriden gelir. (Çocukların söylenenleri anlayıp basit cevaplar vermesi gibi.)
Metindeki her bir cümleden olabildiğince çok soru cümlesi yapın ve bu soruları yüksek sesle kendi kendinize sorun. Sonra bu sorulara her seferinde evet, hayır ya da tek kelimelik cevaplar yerine uzun cevaplar verin. Bunu metne bakmadan yapın ve zihninizde cümleyi canlandırırın. Hatta metinleri sesli seçip öncesinde dinlerseniz telaffuz ve vurguları da öğrenmiş olursunuz.
Ya da herhangi bir alıştırma kitabındaki cümleleri soruya çevirip her defasında hızlı cevap vermeye çalışın. Bu yöntemle dil kaslarınızı eğitmiş olursunuz. Böylece karşınızda biri olduğunda da kolayca düşünmeden otomatik olarak konuşabilirsiniz.
2. Shadowing (gölgeleme) tekniği
Dil öğrenirken konuşma becerisini ilerletmek için kullanılan etkili bir tekniktir.
Bu teknikte; bir metni dinlerken, konuşan kişinin hemen arkasından yüksek sesle, söyledikleri, kelimesi kelimesine tekrar edilir. Başlangıçta yavaş hızda konuşan bir sesli materyal seçerseniz işiniz daha kolay olur. Bu yöntem dil kaslarınızı çalıştırır. Dili doğru telaffuz etmenizi sağlar. Konuşmanızı kolaylaştırır.
Bir metni ne kadar çok dinleyip arkasından yüksek sesle tekrar ederseniz konuşmanıza o kadar katkı sağlar.
Ayrıca sadece dil öğretimi için hazırlanmış materyalleri kullanmayın. Anlamasanız da normal bir diziyi açıp izleyin. Günlük konuşma dili ders kitaplarında öğrendiğimiz dilden çok farklıdır. Gerçek İsveççeden kopmayın. Dinleyin, taklit edin, tekrar edin. Her fırsatı bir konuşma pratiğine çevirin. Dil çalışmaya başladığınız ilk andan itibaren öğrendiklerinizi konuşmaya çalışın. Çünkü konuşma becerisi genellikle yavaş ilerler ve zaman ister.
BAZI KURSLAR, SİTELER VE YOUTUBE KANALLARI
- https://www.folkuniversitetet.se/kurser-utbildningar/sprak/svenskaswedish/svenska-for-asylsokande/
- https://www.medborgarskolan.se/kurser-och-evenemang/sprak/svenska/svenska-asylsokande/
- http://abfstockholm.se/kurser/svenska-for-asylsokande/
- https://www.rodakorset.se/fa-hjalp/trana-svenska/
- https://www.sensus.se/dela/nytt-samarbete/svenska-asylsokande/
- https://www.studieframjandet.se/amnen/samhalle–hallbar-utveckling/ny-i-sverige/
- https://skeppsholmensfolkhogskola.se/svenska-fran-dag-1/
- https://www.agesta.nu/utbildningar/svenska-dag1/index.html
- https://swedish-for-all.se/sfi-steg-learning-steps/
- https://svenskastart.wordpress.com/2016/07/08/prepositioner-ovningar/
- https://www.youtube.com/user/mspsicek/videos
- https://www.youtube.com/channel/UCx29fm1G-J3KwJmVezyCPdw
- https://www.youtube.com/channel/UCXm1UDWRRND6SoLxTbbp87A
- Bulunduğunuz yerin belediyesine mail atabilirsiniz.
- Size en yakın kiliseler, kiliselerin düzenledikleri språkkafe çalışmaları oluyor, yakınınızda bulunan kiliseler ile kontağa geçip, dil öğrenmek istediğinizi söyleyebilirsiniz.
ÜNİVERSİTELERDE İSVEÇÇE EĞİTİMİ
www.antagning.se sitesinden üniversitelerin eğitime başlama şartlarına, eğitim dönemlerine ve süresine bakabilirsiniz. Ayrıca üniversite kurs kayıtları bu siteden yapılmaktadır.
- Svenska som andraspråk
- Främmande språk
- Förberedande kurs
kelimelerini siteden aratarak üniversitelerin kurslarına ulaşabilirsiniz.
Bazı üniversitelerin kurs şartları
Göteborg Üniversitesi
- İngilizce şartı yok
- Lise mezunlarına
- Lise transkripti istiyor
- Başlangıç (3 dönem)
- SFI sonrası ya da kendi sınavından geçmek
- Tam zamanlı 4 gün
- Bitirme sınavı var (TISUS)
Malmö Üniversitesi
- İngilizce şartı yok
- Lise mezunlarına
- Sınavla alıyor
- Tam zamanlı 5 gün (2 dönem)
- Bitirme sınavı var (TISUS)
- Gündüz – Akşam kursları var
Stockholm Üniversitesi
- Engelska-6 şartı var
- Lise mezunlarına
- Sınavla alıyor
- Tam zamanlı 3 gün (2 dönem)
- Bitirme sınavı var (TISUS)
Borås Üniversitesi
- İngilizce şartı yok
- Üniversite mezunlarına
- Üniversite transkripti istiyor
- SFI Belgesi itiyor
- Tam zamanlı 3-4 gün (2 dönem)
- Bitirme sınavı yok