Önce muhacir sonra ensar olan abilerimize,
İsveç’te ilk olmanın zorluğunu yaşadınız. Anlattınız, aylarca bekleyişinizi, biz dinledik şeker şerbet nevinden.
Bizi bekleyen onca keder var, geç kaldık deyince hayır tam zamanında geldiniz, diyerek ferahlattınız bizi. Geriye dönüp baktınız ve hey gidi günler dediniz. Ama biz daha yeni başladık ve sizler bizim yolumuzu kısaltmamıza yardımcı oluyorsunuz. Çünkü önde olmak geriden gelenlere yol açmak, engelleri ortadan kaldırmak demekti.
Kamptaki bütün kardeşleriniz olarak söylemeliyiz ki, İsveç’e geldiğimiz günden beri hiç yalnızlık çekmedik. Yunanistan’ın o keşmekeşinden çıkıp gelince sudan çıkmış balığa dönüyor insan. Kampa gelince mülteciliği sonuna kadar hissediyor.
Ancak, kamp hayatının zorluklarını yaşayan, aynı sıkıntıları yaşamamızı istemeyen ve bizleri ziyaret ederek maddi manevi desteklerini esirgemeyen ensar olma yolunda hızla ilerleyen, önden gelmiş ilk muhacir abi ve ablalarımız var. Bizi kampta yalnız bırakmadınız. Geldiniz, hal hatır sordunuz, ihtiyaçlarımızı en ince ayrıntısına kadar karşılamaya gayret ettiniz.
İnşallah bizler de bu hizmetlerinize vefalı olur ve Allah rızası için sizler gibi dolu dizgin koştururuz.
Kardeşleriniz olarak biz sizlere çok teşekkür ediyoruz. Allah üzerinize nimetlerini sağanak sağanak yağdırsın. İki cihanda sizi bahtiyar eylesin.