15 Temmuz Darbesi’nden sonra Avrupa ülkelerine yapılan iltica süreci ile ilgili yaşanmış dramatik hikâyeler var. Aşağıdaki metinde Tülay Hanım ve ailesinin yaşadıklarına şahit olacaksınız.
Tülay hanım İsveç’e geleli kaç yıl oldu? Kısaca anlatır mısınız?
İsveç’e geleli yaklaşık 3,5 yıl oldu. Göteborg taraflarına yerleştik. 1 ay bir arkadaşımızın evinde misafir kaldıktan sonra “az olsun bizim olsun” diyerek, bulduğumuz ilk eve geçtik. Eşim pizzacıda çalıştı. Zaten kiraladığımız ev de küçüktü. Kirası da uygundu. Kendi kendimizi çekip çeviriyorduk. Planımız, oturum aldıktan sonra SFİ’ye (yabancılar için İsveççe kursu) başlamaktı ama işler planlandığı gibi olmadı. 1,5 yıl beklemiştik. Bir sabah göç idaresinden ret cevabı almıştık. Bir ramazan günüydü ve duamız tam da derdi verene ulaşmış olacaktı ki bu ret cevabı sonradan hakkımızda hayırlıymış. O zamanlar bunu fark edemiyor insan. Biz hep hayırlısını istemiştik.
Psikolojiniz nasıldı? Etrafınızda size destek olan, yardım eden oldu mu? Ret kararından sonra nasıl bir plan yaptınız?
İnsanın bir kere boynu bükülüyor işin doğrusu, yaşanıyor kader planında ama kolay değildi. Herkesin kabul aldığı süreçte bizim gibi ret alan birkaç insan vardı. Bu güzel ülke sizi istemiyor ve gösterdiğiniz gerekçeleri yeterli görmüyordu. Tam bir düzen kurduk derken, bavullar, uçaklar geliyor insanın gözünün önüne… Önce telefonla sonra da mektupla kararı gönderdiler, yetmedi çağırıp ret kararını yüzümüze okudular. Kararı okuyan görevli, hâlimizden üzüntümüzü anlamış olmalı ki hiç uzatmadı. Hemen bu karara nasıl itiraz edebileceğimizi anlattı. Yanımızdaki kelli felli denecek cinsten bir tercüman bizi güldürmeye çalışıp espriler yapıyordu ama eşimin de benim de yüzümüz hiç gülmüyordu.
O zamanlara dair hatırladığım bir diğer şey ise oturum alanlarla aynı ortamda bulunmak istemezdik. ”Arbest, försäkning, id kart” gibi kavramların ne alama geldiğini bilmezdik. Hep bunun bir imtihan olduğunu ve geçeceğini düşündük. Bütün bunlar geçti. Sadece bir süre beklemek gerekiyormuş. 5 ay sonra kabul aldığımızda ben de eşim de sevinemedik. O ilk şoku yaşayınca ve etrafımızda hâlâ ret cevabı alan arkadaşları gördükçe sevinemedik. Bizim bu imtihanımızın süresi dolmuştu. Yaklaşık 5 ay sonra toplamda 2 yılda personnummerimiz (sosyal güvenlik numarası) olmuştu.