Bu yazım da İsveç’te Engelska 6 almak isteyenlerle ilgili;
Eğer geçerli bir IELTS puanınız varsa ve 6,5 üstü ise (hiçbir kısmının 5,5’ten aşağı olmaması şartı var) Engelska 6’ya denk sayılıyor.
Eğer ki IELTS puanınız 5,5’se Engelska 5’e denk sayılıyor (hiçbir kısmının 5,0’dan aşağı olmaması şartı var).
Ya da üniversiteyi Türkiye’de İngilizce okumuş iseniz, direkt Engelska 6’dan muafsınız.(Anadolu lisesi veya üniversitede alınmış hazırlık sayılmıyor.Eskiden farklı uygulamalar olmuş ama şu .anda benim duyduğum ve bildiğim bir örnek yok. Yine de eğer hazırlık okuduysanız transkriptinizi inceletmenizi tavsiye edebilirim. Aldığınız İngilizce ders saatine göre değerlendirilmiş olur.)
Eğer ki zaten İngilizcenizi yeterli görüyorsanız bunu belgelendirmek için bir yolda Komvux’te, 500 kron vererek ”provning” alarak Engelska 6’yı belgelemeniz. Geçmiş yılların nationel provları için Google’a ”gamla nationella prov för Engelska 5” yazarak aratabilirsiniz.National provların soru tiplerine mutlaka önceden bakın, benzer tipte sorular çıkıyor.
Eğer ki bu satırların yazarı gibi, Türkiye’de uygun şartları bulamayıp İsveç’te İngilizce öğrenmek istiyorsanız kesinlikle bu mümkün ama bazı zorluklar da var..
Ben de İsveç’te Engelska 3’ten başladım yaklaşık 1,5 yıl sürdü şuanda Engelska 7’yi okuyorum. Başlayınca bitiyor arkadaşlar.Yeter ki bırakmayın! Ödevleri teslim edin ve hoca ile kontakta bulunun..Aslında, Engelsa 6’yı bitirenler de İELTS’den 6,5 seviyesine çıkmıyorlar. Bu, sistemdeki bir çelişki bence, neyse..
Öncelikle aşamaları yazacağım ve ipuçlarını geliyor;
Öncelikle Komvux ile konuşup seviyenizi test ettirin. (Eğer Anadolu lisesi veya Fen lisesi mezunu iseniz muhtemelen Engelska 4’ten başlatırlar, belki 5’ten başlama ihtimaliniz de olabilir.)
Enviroment, climatic changes, sustainability bu gibi çevre ile alakalı kelimelerden mutlaka birşeyler çıkar bir bakın derim. Greta’ya atıf yapın nurun ala nur olsun.
Animal Farm ve Great Gasby gibi kitapları okuturlar ve bunun analizini, sınıf arkadaşlarıyla tartışmasını yaptırırlar.
https://www.sparknotes.com/ gibi sitelerde daha önce yapılmış analizler vs var. Burada bunlar da okunarak karakter analizleri nasıl yapılmış, kitabın özeti gibi konularda destek alınabilir.Benim en güzel tavsiyem, önce Türkçe kaynaklardan kitapların özetini, yazarın hayatını Türkçe olarak okumak, varsa filmini izlemek ve sonra da İngilizce kaynakları taramak. Kim ne demiş, nasıl yorumlar yapılmış vs. Çünkü kitapların dilleri gerçekten ağır oluyor ve ancak konuyu bilince daha rahat anlaşılıyor. Eğer distans ya da normal eğitim alacaksanız en zor kısmı nationel provlar olacaktır. Burada “hocanın kanaati olursa ancak geçerim” diyorsanız normal okuyun derim. Distans eğitimlerde öğretmen sizi tanımadığı için kanaati de olmuyor, neler yapabileceginizi kestiremez ve sizin düzenli derse gelen istekli halinizi de göremez buna göre değerlendirin ama tabii ki distans eğitim saatler açısından daha esnek o bakımdan da cazip.
GELELİM iki dil birarada öğrenmenin ZORLUKLARINA;
Eğer bir öğretmen olsaydım ve çalışma hayatımda en azından kısa vadede İngilizce gerekmeyecekse hiç başlayıp kafamı karıştırmazdım. Yine de tabii ki siz bilirsiniz..
İngilizcede bir miktar ilerlediğinizde artık iki dil birbirini kesecek ve ortaya karışık bir dil çıkabiliyor. Eğer mecbur değilseniz İsveççeyi iyice oturtmadan İngilizceye başlamanızı tavsiye etmem.
Bazen ciddi tutuluyorsunuz ve çok basit kelimeler için bile sözlük ihtiyacı hissedeceksiniz..
Eğer ki baştan üniversite okumak, yrkehögskola okumak veya üniversiteden ders almak istiyorsanız büyük ihtimalle Engelska 6 gerekecektir ve eğer öyleyse en erken grund bitince en güzeli de sas 2 veya 3’te başlayın derim. Bazen kendinizi ne İsveççeyi ne de İngilizceyi kullanamayan biri olarak da hissedebilirsiniz. Neyse ki göçmenlerle yaşamaya alışkın olan İsveçliler her türlü bizleri anlıyorlar. Benim tecrübelerim bu yönde oldu. Tabii ki her iki dilde de kaynak, haber, kitap okuyabilmek büyük bir haz veriyor insana. Dilin yerleşmesi tabii ki zaman alacak ama biryerden de başlamak lazım.